Aziz Yavuzdoğan kadın, erkek ve ötekinin 'sembollerinden' yola çıkarak, hem eğlenceli hem de eleştiri dozu yüksek iki kartpostal kitabı çıkardı...

''Neydi o günler?" diye düşünen "sönmüş" bir erkeklik sembolü. Bir kadınlık sembolünü "ucuyla dürtükleyerek" taciz eden erkeklik sembolü. Dört kadınlık sembolünü "uzantısına" takmış "çok eşli" bir erkek sembolü. Gölgesi kadınlık sembolü olarak düşen gizli eğilimleri olan bir erkeklik sembolü. Ne mi saçmalıyoruz? Anlattığımız, dört yıldır MİÇO dergisinin görsel yönetmenliğini yapan Aziz Yavuzdoğan'ın yeni çıkan grafik çalışmaları kitabı. Aslında Kadınlar, Erkekler ve Ötekiler'e kitap demek de ayıp. Kendisinin de deyimiyle bunlar "kartpostal kitapları". Çok mu karıştırdık? Tamam şöyle anlatalım: Yavuzdoğan kadın, erkek ve ötekinin sembollerinden yola çıkarak, hem eğlenceli hem de eleştiri dozu yüksek iki kartpostal kitabı çıkardı. Kartpostal kitabı dememizin sebebi, her sayfada bir grafik çalışması olması ve bunların bayağı kopartılarak kartpostal olarak kullanılabilmesi. Aslında biraz karışık biliyoruz, Yavuzdoğan için bile: "Mağazalarda hobi bölümlerine giriyormuş" diyor. Her kitapta 16'şar tane kartpostal var. "Kadın, erkek sembolleri üzerine üretilmiş, grafik mizah diyorum ben buna" diye açıklıyor durumu Yavuzdoğan. Bu iki kartpostal kitabının hikâyesi epey geriye gidiyor. "Ben Erkekçe kökenliyim, Gelişim Yayınları'ndan. 60'lı yılların playboyları vardı elimizde o zamanlar. Kadın erkek sembollerini karikatürize eden bir sayfa görmüştüm. O yıllarda kafamda oluşmuştu. 90'da Kıbrıs gazetesinde görsel yönetmen olarak çalıştım. Orada mizah köşem vardı. O zaman bu kadın erkek sembolleri çalışmasını köşemde yayınlamaya başladım. Ama bu kitaplardakiler revize edilmiş son halleri" diye anlatıyor Yavuzdoğan. Karikatürcüler Derneği Yönetim Kurulu üyesi 49 yaşındaki Yavuzdoğan'ın bundan önce de İyi, Kötü ve Çirkin isimli bir karikatür albümü var.

'Çözmüş değilim'

Mesele kadın erkek olunca, acaba Yavuzdoğan da, medyadaki bazı "duygu seli erkek yazar"lar gibi kadın erkek meselesi çözdüm havalarında mı diye sormadan geçemiyoruz. "Kadın erkek ilişkilerini çözmüş filan değilim" diyerek yüreğimize serin sular serpiyor. "Kadın erkek meselesinde güzel malzeme var. Hayatta da öyle değilmidir? Birbirini iten hem de birbirini çeken iki ayrı yaratık. Birbirine benzer gibi görünen ama aslında hiç benzemeyen. İşin eğlenceli ve mizahi yanından yakalayalım dedim. Bir şey anlatmak değil de, çağımızın kadın erkek ilişkilerine yansımasını hatırlatmak istedim." Kadın erkek meselesinde odaklanınca Yavuzdoğan kadın erkek eşcinselliğine de dokunmuş ve gayet eğlenceli işler çıkarmış.

Kartpostal kitabının kimler tarafından alınacağı biraz meçhul tabii. Çünkü artık kimse birbirine kart göndermiyor. Çünkü ortalıkta, deneyimle sabittir, kartpostal bulmak mümkün değil.

"Ben bunu turistlere yönelik yaptım aslında. Çünkü bizde kartpostal kültürü yok. Turistlere yönelik olması ticari kaygımdan" diyor Yavuzdoğan ve devam ediyor: "Türkiye'de benim yaptığım kartpostalları saklayan olabilir, odasına asan olabilir. Bir ihtimal belki âşıklar birbirine gönderebilir". Bizden de bir iki tavsiye, eski erkek arkadaşınıza "En Büyük Kimin?" ya da "Şişme Kadın", sevimsiz kayınvalidenize "Gelin ve Kaynana", evlenen arkadaşlarınıza "Evlilik", çapkın arkadaşınıza "Kadın Avcısı", pek sevdiğiniz sevgilinize de "Seni Seviyorum" ya da "Flört" kartpostallarını gönderebilirsiniz. Böylece "dalga geçmek" niyetiyle üstünde kurbanlık koyun olan kartpostal aramaktan da içinize fenalık gelmez... (8 Nisan 2007)